28 Ekim 2010 Perşembe

EDP Danışma Kurulu: Türkiye’nin Sorunlarını Biliyoruz; Hep Birlikte Çözeceğiz 25-10-2010


Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (EDP) Genişletilmiş Danışma Kurulu, referandum sonrası süreçte Türkiye’nin sorunlarını ve parti politikalarını değerlendirmek ve önümüzdeki dönemde partinin siyasal hattını oluşturmak üzere 23 Ekim 2010 tarihinde Ankara’da toplandı.

Eşitlik ve Demokrasi Partisi 1. Genişletilmiş Danışma Kurulu Toplantısı’nda, Türkiye’nin önemli sorunları tartışıldı; eşit, özgürlükçü ve demokratik çözümler sunuldu. EDP toplantının Sonuç Bildirgesi’nde bu hedeflerin ve taleplerin gerçekleşmesi için, tüm mağdurların ve mazlumların mücadelesini onlarla birlikte sürdürmeye kararlı olduğunu bir kez daha vurguladı.

DEMOKRAT BİR KİTLE PARTİSİ YARATACAĞIZ!

EDP Genel Başkanı Ziya Halis sık sık alkışlarla kesilen açış konuşmasında, “Solda yeni bir anlayış, yeni bir sentezle, demokrat bir kitle partisi yaratacağız. Değişimi gören, anlayan ve bunu doğru yönetmeye çalışan, yeni bir ses, soluk olarak Türkiye siyasi yaşamına girdik ve güçlenerek yolumuza devam ediyoruz.” dedi.

Daha sonra söz alan ve salonun ilgiyle izlediği konuklardan Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun, “Türkiye’de toplumsal doku değiştirildi. Çok büyük bir siyasal boşluk var. EDP’yi bu açıdan bir şans olarak görüyor, başarılar diliyorum.” dedi.

Önerileri ve tespitleriyle önemli katkılar sunan Tarık Ziya Ekinci “Türkiye EDP’nin öngördüğü şekilde demokratikleşmezse ileriye gitmesi mümkün değil. Statükocu partilerin karşısında onlarla boy ölçüşebilmek için siyasi ve yığınsal bir güç olmak gerekiyor. EDP böyle bir parti oluşturmak için merkez haline gelmiştir. Demokrat ve sol aydınlara, arkadaşlarıma sesleniyorum: Gücünüzü birleştirin, Türkiye’de iktidara talip olan EDP içinde yeni bir hareket oluşturun” dedi.

KESK Genel Başkanı Sami Evren, emekçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekerken, Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç da “Doğru fikir yetmiyor, o fikri örgütlemek gerekiyor.” dedi.

ABF Genel Sekreteri Mustafa Özaslan’ın “EDP ve ABF referandumda ayrı düştü ama bundan sonra da ayrı düşecekler anlamına gelmez” sözleri yoğun alkış aldı. Özaslan, Alevilerin yaşadıkları sıkıntıları ve AKP iktidarının kaygı verici uygulamalarını anlattı.

ODTÜ Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasin Ceylan, şimdiki iktidarın da bir zaman mazlum olduğunu, mazlumun zulmünün ise çok aşağılık olabileceğini, AKP’nin de Kürtler ve Alevilere karşı yaklaşımının bu yönde olduğunu vurguladı.

Çiftçi Sen Genel Başkanı Abdullah Aysu, “Dünya Türkiye’dir, Türkiye de dünya. Küreselleşmenin en kısa tanımı bu. Bu dünyayı da artık şirketler yönetiyor. Şirketlerin Dünya Ticaret Örgütü’nde oluşturdukları politikalar geçerli her yerde. Şirketler bu politikalar çerçevesinde suyumuza, toprağımıza, gıdaya hakim hale getiriliyor.” uyarısında bulundu.

Pir Sultan Abdal Derneği Genel Sekreteri Kemal Bülbül, halkların kardeşliği, inançların özgürlüğü ve emeğin hakkı için mücadele ettiklerini, bu yolda yürüyen EDP’nin de rehberinin hak, yardımcısının halk olmasını dilediğini söyledi.

TÖB DER Genel Sekreter Yardımcısı Seyfettin Bican, Doç. Dr. Yusuf Uludağ, Prof. Dr. Ayşe Gözen, Fındık Sen Genel Başkanı Kutsi Yaşar, KESK MYK’dan Adnan Gölpunar, Eğitim-Sen Yöneticileri Sayım Gültekin, Alper Öztürk, BTS MYK’dan Selahattin Nesipoğlu, ABF’den İshak Kocabıyık, Eski Eğitim-Sen Genel Başkanı Yıldırım Kaya da EDP Danışma Kurulu’ndaydı.

Başka programları nedeniyle toplantıya katılamayan Prof. Dr. Gençay Gürsoy, ABF Genel Başkanı Ali Balkız, Pir Sultan Abdal Dernekleri Genel Başkanı Fevzi Gümüş, Aydın Engin, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Yörük Kurtaran, Okan Üniversitesi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Kahraman da mesaj gönderip başarı dilediler.


SONUÇ BİLDİRGESİ

Eşitlik ve Demokrasi Partisi Genel Başkanı, Parti Meclisi üyeleri, İl ve İlçe başkanları ile Yönetim Kurulu üyeleri, partinin Kadın, Gençlik ve Emek Meclisleri temsilcilerinin ve davetli konukların katıldığı 1. Genişletilmiş Danışma Kurulu toplantısında yapılan tartışmalar ve değerlendirmelerde şu noktalar öne çıktı ve sonuç bildirgesinde yer aldı:

Türkiye’nin Sorunlarını Biliyoruz; Hep Birlikte Çözeceğiz

- Bir an önce toplumun tüm kesimlerinin katıldığı, gönüllü ve eşit yurttaşlık temeline dayanan yeni özgürlükçü, demokratik ve sosyal bir anayasa tartışmaları başlatılmalıdır.

- 12 Eylül’le yüzleşme ve hesaplaşmanın sağlanabilmesi için Türkiye’nin dört bir tarafında gerçekleştirilen suç duyuruları sümen altı edilmeden sonuç almaya yönelmelidir.

- Kürt sorununun barışçıl çözümünün sağlanması için siyasi genel af çıkarılması, öncelikle KCK davasında tutuklu olanların serbest bırakılması ve Kürtlerin demokratik siyasetlerinin önündeki engellerin kaldırılması, anadilde eğitim hakkının tanınması ve barış için Kürtlerin siyasal temsilcilerinin muhatap alınması için adımlar atılmalıdır.

- Alevilere dönük asimilasyon politikalarına son verilerek AİHM ve Danıştay kararlarıyla hüküm altına alınmış olan zorunlu din dersi eğitimine son verilmeli, Cemevlerinin Alevilerin ibadet yeri olduğu resmen kabul edilmeli ve Diyanet İşleri Başkanlığı süreç içinde devletin dışına çıkartılarak yeniden düzenlenmeli ve bugünkü hali tasfiyeye uğratılmalıdır.

- Kılık kıyafet yüksek öğretim hakkını kullanmanın önünde engel oluşturmamalı; AKP ve CHP bu mesele üzerinde kayıkçı dövüşü yapmak yerine, yasal düzenleme yapmak için samimi bir çaba içinde olmalıdır.

- Türkiye toplumunun militarist bir anlayışla biçimlendirilmesinde önemli bir rol oynayan Milli Güvenlik dersleri kaldırılmalıdır.

- Fiziksel özellikleri nedeniyle kamusal yaşama katılmaları bizzat siyasal iktidarların duyarsızlıkları nedeniyle engellenen yurttaşlarımızın mağduriyetleri ve farklı cinsel tercihleri nedeniyle mağdur olan yurttaşlarımızın karşı karşıya bulundukları toplumsal ve siyasal sorunlara çözüm için adımlar atılmalıdır.

- Emeklilerin hak ettikleri insanca yaşam koşullarına ulaşmaları için ekonomik ve siyasal düzenlemeler aksatılmamalıdır.

- Seçim barajının, siyasi partilerdeki merkez yoklamasının ve Siyasi Partiler Yasası’nın diğer anti demokratik hükümlerinin, kamu çalışanlarının siyaset yasağının bir an önce kaldırılması için çalışmalar yapılmalıdır.

- Taşeronlaştırma, özelleştirme, işsizlik, kayıt dışı çalıştırma ile kamu çalışanlarının grevli toplu sözleşmeli sendikal hakları başta olmak üzere, sendikal örgütlenmenin önündeki bütün engellerin kaldırılması için yasal adımlar atılmalıdır.

- Küreselleşmenin mağdurlarından olan çiftçilerin, çiftçilikten çıkarılıp tarımın hızla şirketleştiği, küresel şirketlerin Dünya Ticaret Örgütü’nden aldıkları güçle kamuya ve doğaya ait kaynaklara hızla saldırdıkları gerçeğini görerek; doğal kaynaklarımız olan su, hava, toprak ile temel hakkımız olan gıda egemenliğinin şirketlerin eline geçmemesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

- Su ve toplu ulaşım gibi kamusal hizmetlerden herkesin gelirlerinden bağımsız olarak yararlanabilmesi için gerekli koşullar yaratılmalıdır.

- Kadının politikadaki temsil oranının düşük olmasının demokrasinin meşruluğuna karşı bir tehdit ve insan hakları ihlali olduğu gerçeğinden hareketle, kadınların siyasete aktif katılımlarının önündeki bütün engellerin kaldırılmasına dönük olarak hayatın her alanında fırsat eşitliği sağlanmalı ve her alanda pozitif ayrımcılık uygulamaları partilerin iç hayatlarına da dahil edilmelidir.

- Gençlerin ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için eşit ve parasız, ana dilde eğitimin koşulları yaratılmalı, YÖK kaldırılmalı, gençlerin siyasal alana katılımları da pozitif ayrımcılıkla geliştirilmelidir.

EDP, sağından veya solundan hiza almadan, kendine güvenen ve yüzünü topluma dönmüş bir parti olarak, tüm mağdurların ve mazlumların mücadelesinde bu hedeflerin ve taleplerin gerçekleşmesi için, onlarla birlikte demokrasi mücadelesini sürdürmeye kararlıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder